Kornea

Kornea, gözün en önünde yeralan ve görme işlevinde büyük rolü olan gözün saydam tabakasıdır. Saydam, avasküler bir dokudur. Duyu sinirlerinden çok zengindir. Santralda sferik(küresel) bir yapıdadır. Kalınlığı merkezde 0.5-0.6 mm?ir,perifere doğru kalınlaşarak 0.9 mm?e ulaşır.

 

Kornea Hastalığı Nedir

Göz bir kameraya benzetilirse, kornea kamera lensinin önündeki camdır. Kornea sadece ışığın göze girdiği pencere değil, aynı zamanda gözün odaklama işlevinin çoğundan da sorumludur. Kornea hastalıkları bulanık görme, bozulma, yara izi ve nihayetinde körlüğe neden olabilen ciddi durumlardır.

 

Kornea Hastalıkları

Gözün en dış kısmını oluşturan kornea, ışığı odaklamak ve gözü dış etkenlerden korumak için işlev görür. Şeffaf bir doku olan kornea aynı zamanda gözün odak noktasını oluşturmaya yardımcı olur. Korneanın saydamlığı doğuştan, kalıtsal veya sonradan oluşan travma veya enfeksiyon nedeniyle bozulabilir. Korneanın saydamlığının azalması görme kalitesinin düşmesine, ağrıya, yanmaya, karıncalanmaya ve ışığa duyarlılığa neden olur.

 

Kornea Hastalığının Belirtileri

Keratokonusta kornea çıkıntı yapar ve dikleşir, bu da görmeyi giderek bulanıklaştırır ve genellikle hastalığın erken tedavisi olan kontakt lens takmayı zorlaştırır. Korneanın düzensiz şekli nedeniyle kontakt lensler göze oturmayabilir.

Endotelyal distrofi veya büllöz keratopatisi olan kişiler ilk olarak geceleri veya parlak güneş ışığında ışıktan kaynaklanan parlamayı fark edebilirler. Bu koşullar ilerledikçe, sabahları sisli veya puslu görme yaşayabilirler, ancak gün ilerledikçe daha net görebilirler. Hastalık ilerledikçe, görme gün boyunca puslu kalır ve sonunda daha az net hale gelir.

Keratokonus, korneanın merkezinin zayıf ve ince hale geldiği bir durumdur. Kornea koni şeklinde deforme olur. İlerleme hızlı, kademeli veya aralıklı olabilir. Konik keratokonus genellikle her iki gözde de görülür, ancak sadece bir gözde de ortaya çıkabilir.

Endotelyal distrofi, endotel adı verilen korneanın iç hücre tabakasının doğuştan gelen bir anormalliğidir. Bu tabakanın amacı, sıvıyı korneadan dışarı pompalayarak korneayı ince ve şeffaf tutmaktır. Endotel sağlıklı değilse, sıvı dışarı pompalanamaz ve kornea şişer ve bulanıklaşır, bu da kötü görmeye neden olur.

Büllöz keratopati, korneanın kalıcı olarak şiştiği bir durumdur. Bunun nedeni, sıvıyı dokudan dışarı pompalayamayan korneanın iç tabakası olan endotelin hasar görmesidir.

 

Korneayı Etkileyen Hastalıklar

Alerjiler:

Saman nezlesi özellikle kuru ve sıcak havalarda ortaya çıkar. Belirtileri arasında kızarıklık, kaşıntı, gözyaşı akması, sıcak basması, titreme ve gözyaşı akması yer alır. Çeşitli kozmetiklerin, ilaçların ve kontakt lenslerin kullanımı alerji görülme sıklığını artırır.

Konjonktivit:

Konjonktiva, gözün beyaz kısmını (sklera) ve göz kapağını kaplayan dokudur. Enfeksiyon konjonktivada şişme, kaşıntı, kızarıklık ve yanmaya neden olur. Bazı konjonktivit türleri insandan insana kolayca bulaşır. Uzun süreli konjonktivit kornea iltihabına ve görme kaybına neden olabilir.

Kornea enfeksiyonu:

Gözün çeşitli bakteriyel, viral ve mantar enfeksiyonları korneaya zarar verebilir. Keratit olarak bilinen ağrılı enfeksiyonlar bulanık görme, göz yaşarması, batma ve ağrıya neden olabilir ve kornea beyazlaşabilir veya lekelenebilir.

Kornea distrofisi:

Kornea distrofisi: Korneanın normal saydamlığının kaybolduğu ve gözün bir veya daha fazla bölümünün bulanıklaştığı bir hastalıktır. Genellikle görmeyi etkiler, ancak bazıları düzenli göz muayeneleri sırasında tespit edilebilir.

Pterjium:

Kornea üzerinde oluşan pembe üçgen doku. Güneşli ortamlarda 20-40 yaş arası kişilerde bulunur. Görme etkilenmediği sürece cerrahi olarak çıkarılması önerilmez. Nüks etme özelliği vardır.

Kornea ülserasyonu:

Göz açık bırakılırsa kornea kuruyup enfekte olabilir ve kornea ülserlerine (ulcus cornea) yol açabilir. İlerledikçe görme kaybına yol açabilir. Risk altında olanlar için gözler arasındaki boşluk cerrahi olarak daraltılabilir.

Kuru göz:

Gözyaşının sürekli salgılanması ve drenajı göz sağlığı için çok önemlidir. Gözyaşları korneayı besler, yaraları iyileştirir ve gözü enfeksiyondan korur. Kuru göz hastalarında gözyaşı salgısı azalır. Kornea yüzeyi nemli ve rahat kalamaz. En yaygın belirti, gözde kum gibi bir karıncalanma veya yabancı cisim hissidir. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda sık görülür. Kuru havalarda, çeşitli ilaçların kullanımı sırasında ve bağ dokusu hastalıklarında (örn. romatoid artrit, Sjögren sendromu) da görülebilir.

Keratokonus:

Kornea incelir, normal eğriliğini kaybeder ve normal korneaya göre daha öne doğru uzayarak konik bir hal alır. Korneanın kırılma gücü değişerek orta ila şiddetli astigmatizmaya ve bulanık görmeye neden olur.

 

Kornea Nakli Gerektiren Durumlar Nelerdir

Normalde şeffaf olan, damarlanmamış kornea dokusu, yara dokusu oluşumu veya ödem (şişme) nedeniyle bulanıklaşabilir. Korneanın bulanıklaşması, gelen ışığın yanlış kırılmasına neden olarak görme bozukluğuna yol açar. Ayrıca;

  • Kalıtsal kornea hastalıkları - göz ameliyatından sonra korneanın şeffaflığını koruyan hücreler hasar gördüğünde.
  • Enfeksiyona bağlı olarak korneada yara dokusu ve yeni kan damarlarının oluşması (herpes, rubella virüsü veya keratit sonrası).
  • Korneanın doğal kubbe şeklinin bozulmasına bağlı konik keratokonus (keratokonus).
  • Korneanın kazara bulanıklaşması veya korneanın bütünlüğünün ciddi şekilde bozulması.
  • Kornea nakli ameliyatından sonra korneanın reddedilmesi.

Bazı durumlarda bu durum görme bozukluğunun yanı sıra şiddetli ağrıya da neden olabilir. Kornea nakilleri görmeyi iyileştirmek, ağrıyı azaltmak ve gözün bütünlüğünü korumak için yapılır.



Kornea
Urartu Göz Merkezi